Ahmet KELEŞ
Sayı:20 / Kur`an ve Tarihsellik Tartışmaları: Kur`an`ı tarih - Soruşturma
SORUŞTURMA SORULARI
1-Tarihsellik evrenselliğin karşıtı mıdır yoksa mitolojik olanın mı? Hakikatin bir şekilde tarihte tezahür etmesi ne demektir?
2-Tarihselcilik kavramının farklı kültür havzasında doğmuş olması bizim o yöntemi kullanmamıza engel midir? Günümüzde çokça kullanılan (daha çok da olumsuz bir yafta olarak) tarihselcilik konusunun hakkıyla tartışıldığını düşünüyor musunuz?
3-Kur’an-ı Kerim’in hükümlerinin tarihselliği konusunda düşünceniz nedir? -Tarihselci yorumun Kur’an’ı devre dışı bırakmaya yönelik bir çaba olduğu şeklindeki değerlendirmelere katılıyor musunuz? Kur’an’ın işlevi tarihte kalmıştır, günümüzde geçerliliği yoktur diyen gerçekten tarihselci akademisyen ve tefsirciler var mı?
4-İslam medeniyetinin güncel sorunlarını aşabilmesi için nasıl bir usul takip edilmelidir? Bu usulün, batılı bilimlerle ve özellikle tarihselcilikle nasıl bir ilişkisinin olması gerekir?
CEVAPLAR:
Ahmet KELEŞ
Prof. Dr./Dicle Üniversitesi
1- Tarihsellik, tarihî gerçeklik demektir. Bir kerelik oluşu realitenin gereğidir. Evrenselliğin karşıtı değil bilakis koşuludur. Hakikat sadece tarihsel olanda tahakkuk eder. Felsefe geleneğinde müstakar şu ilke buna delildir: Mahiyet aklîdir/tasavvurîdir, vücut bulduğunda yani tarihsel olarak gerçekleştiğinde hakikat olur. Tarihsel olmayanın hakikati sadece tasavvurîdir.
2- Bilginin coğrafyası ve kültürel aidiyeti olmaz. Bilgi evrenseldir. İnsanlığın ortak değeridir. Her kültür bir diğerinden bazı bilgileri alır ve kendi formuna dönüştürür. Tarihselliğin Batı Modernitesine ait bir kavram olması bizim yararlanamayacağımız anlamına gelmez. Bunun aksi ideolojik bir tavırdır ve her ideolojik tavır objektif bilgiye engel ve aykırıdır.
3- Hüküm doğası gereği tarihsel koşullara, fıkıhta buna illet denir, bağlıdır. Dolayısıyla, insanı ilgilendiren her hüküm tarihsel olmak zorundadır. Bu hükmün vahiy tarafından belirlenmesi de bu hukuk ilkesini bozmaz. Kuran’ın hiçbir hukuki düzenlemesi ebedilik iddiası taşımaz tam aksine adalet/adil olma iddiasını taşır. Bu da şu anlama gelir; her adil düzenleme Kuranî’dir ve Kuran'ın her düzenlemesi de adaleti tahakkuk ettirmeye yöneliktir. Hüküm adaleti sağlamaya devam ediyorsa geçerliliğini korur etmiyorsa geçersizdir. Bu ilke her tür hukuki düzenlemeyi kapsar.
4. Her din gibi İslam’ın da ilk zuhurundan itibaren sorunları vardı. Vahiy bu sorunları aşmaya çalıştı. Bugün de birçok sorunları var ve gelecekte de olacaktır. Tarihselcilik diğer bir ifadeyle vahyi tarihselci perspektiften anlamak tek başına bir çözüm olamayacağı gibi bir başka yöntem de olamayabilir. Burada hedef vahyin ilk muhatapları için sağladığı rehberliği bizim için de sağlayıp sağlamadığına bakmaktır. Bu hedefi gerçekleştirebilen her yöntem meşru ve gereklidir.