TERCÜME DEYİP GEÇME! -Katar’ın Tercüme Hareketlerine Katkısı Üzerine-
Sayı:20 / Kur`an ve Tarihsellik Tartışmaları: Kur`an`ı tarih - Kültür Sanat
Muhammet Çelik
TERCÜME DEYİP GEÇME!
-Katar’ın Tercüme Hareketlerine Katkısı Üzerine-
Muhammet ÇELİK
Dr./ FSMVÜ İslami İlimler Fakültesi
Katar’ın tercümeye katkısı farklı alanlarda kendini gösteriyor. Ödül verme, sempozyumlar düzenleme, üniversitelerdeki çeviribilim bölümlerinin yaptığı faaliyetler gibi farklı başlıklar altında bunları zikretmek mümkün. Ancak burada bunlardan ikisi hakkında bilgi vermekle yetinelim.
1. Şeyh Hamad Tercüme ve Uluslararası Anlayış Ödülü
Nitelikli tercüme, tarih boyunca bazı devlet adamları tarafından ödüllendirilmiş. Bu konuda akla ilk gelen isimlerin başında Abbasi halifesi Me’mûn (ö.218/833) geliyor. Aynı şeyin farklı seviyelerde de olsa başka büyük devletlerde de bu şekilde cereyan ettiğini bize tarih söylüyor. Osmanlı döneminde de önemli çevirilerden birçoğu ya bizzat sultanın görevlendirmesiyle yapılmış ya da mütercim tarafından yapıldıktan sonra sultana takdim edilmiş ve sultan tarafından ödüllendirilmiştir. Kitap tercümesinin kültür ve medeniyetin seviyesini yükseltmede en az telif eserler kadar rol oynadığı düşünülürse, devlet adamlarının bu konuyu neden önemsedikleri daha iyi anlaşılır.
TERCÜME DEYİP GEÇME!
-Katar’ın Tercüme Hareketlerine Katkısı Üzerine-
Muhammet ÇELİK
Dr./ FSMVÜ İslami İlimler Fakültesi
Katar’ın tercümeye katkısı farklı alanlarda kendini gösteriyor. Ödül verme, sempozyumlar düzenleme, üniversitelerdeki çeviribilim bölümlerinin yaptığı faaliyetler gibi farklı başlıklar altında bunları zikretmek mümkün. Ancak burada bunlardan ikisi hakkında bilgi vermekle yetinelim.
1. Şeyh Hamad Tercüme ve Uluslararası Anlayış Ödülü
Nitelikli tercüme, tarih boyunca bazı devlet adamları tarafından ödüllendirilmiş. Bu konuda akla ilk gelen isimlerin başında Abbasi halifesi Me’mûn (ö.218/833) geliyor. Aynı şeyin farklı seviyelerde de olsa başka büyük devletlerde de bu şekilde cereyan ettiğini bize tarih söylüyor. Osmanlı döneminde de önemli çevirilerden birçoğu ya bizzat sultanın görevlendirmesiyle yapılmış ya da mütercim tarafından yapıldıktan sonra sultana takdim edilmiş ve sultan tarafından ödüllendirilmiştir. Kitap tercümesinin kültür ve medeniyetin seviyesini yükseltmede en az telif eserler kadar rol oynadığı düşünülürse, devlet adamlarının bu konuyu neden önemsedikleri daha iyi anlaşılır.
Tercüme ödülleriyle adını duyuran devlet adamlarından biri de 1995-2013 yılları arasında Katar emirliği yapmış olan ve şimdiki emirin babası olan Şeyh Hamad b. Halife Âl Sânî’dir. Şeyh Hamad Tercüme ve Uluslararası Anlayış Ödülü 2015’te Katar’da başlatıldı. Ödül; çevirmenleri onurlandırmaya, onların dünyadaki farklı halklar arasındaki dostluk ve yardımlaşma bağlarını güçlendirmede oynadıkları rolleri takdir etmeye, seçkinlik ve yaratıcılıklarını ödüllendirmeye, tercüme faaliyetleri üzerinden Arap kültürü ile diğer kültürler arasındaki kültür alışverişine teşvik etmeye çalışmaktadır. Kişilerin yanı sıra aynı zamanda tercümeye hizmet eden kurumlar da yine bu kapsamda ödülle onurlandırılıyor.
Kendi internet sitesinde bu ödülün hedefi şöyle belirtilmekte: Araplarla diğer uluslar arasında iletişim köprüleri kurmaları sebebiyle çevirmenleri onurlandırmak ve ödüllendirmek, kişileri ve kurumları Arapça ile diğer diller arasındaki karşılıklı tercüme çalışmalarına katılmaya teşvik etmek, kişi ve kurumların uluslararası barış, anlayış ve kültürel uzlaşıya yaptıkları katkıları takdirle karşılamak, Arapça ile diğer diller arasındaki karşılıklı tercüme faaliyetlerini bilimsel ve düşünsel derinlik ile kalite ve incelik açılarından üstün bir seviyeye yükseltmeye çalışmak, ayrıca hem dünya kütüphanesini Arap ve İslam eserleriyle zenginleştirmek ve hem de Arap kütüphanesini dünya bilim, kültür ve edebiyatının seçkin eserleriyle zenginleştirmek…
Her yıl toplamda iki milyon dolara ulaşan ödül takdimi, genelde iki ana kategoride dağıtılıyor. Birinci grup; her yıl sabit olmak üzere Arapçadan İngilizceye ve İngilizceden Arapçaya çeviriler ile her yıl farklı bir dil olmak üzere Arapçadan o dile ve o dilden Arapçaya çevirileri kapsıyor. Bu grupta ödül belli bir kitabın çevirisi üzerinden o kitabı tercüme eden kişiye/kişilere veriliyor. İkinci grup ise başarı ödülü adı altında iki asli dil arasında tercüme faaliyeti yapan kişiye/kişilere veya kuruma/kurumlara, ayrıca o yıl diğer diller kategorisinde yer alan dillerle Arapça arasında çeviri faaliyeti yapan kişi veya kurumlara veriliyor. Tek kitabın çevirisi üzerinden verilen birinci gruptaki ödüllerde her bir kategorideki birinciye 100 bin, ikinciye 60 bin, üçüncüye 40 bin dolar verilirken, başarı ödülleri de yine her bir kategorideki kişi veya kurumlara farklı miktarlarda dağıtılıyor.
Ödül için şu ana kadar sadece sosyal bilimler alanındaki bilimsel ve kültürel eserler ile edebi eserlerin adaylık başvuruları kabul edilmiş. Eserin son beş yıl içinde yayınlanmış olması ve mütercimin hayatta olması gerekiyor. Mütevelli heyeti, yürütme kurulu ve hakemlerden oluşan komisyonlar her bir eseri inceliyor. Her bir eser, alanında uzman farklı birkaç hakem tarafından bağımsız olarak incelendikten sonra değerlendirilmiş kabul ediliyor. Ayrıca bir eserin ödüle layık görülmesi için gerekli olan bazı değerlendirme kıstasları bulunmaktadır. Bunlar; çevrilen eserin her iki dilde ne kadar önemli olduğu, kendi uzmanlık alanında ne kadar önemli olduğu, tercümedeki incelik ve hassasiyet, özgün eserin anlamsal içeriğinin muhafaza edilip edilmediği, ıstılahların çevirisindeki hassasiyet ve ıstılah birliğinin sağlanıp sağlanamadığı, eserin dipnot, dizin, kaynakça gibi ilavelerle zenginleştirilmiş olup olmadığı, eserin ana metnine yönelik ekleme veya çıkarma yapılıp yapılmadığı, tercüme üslubunun kalitesi, gramer, imla ve ifade biçiminin sağlamlığı açısından çevirinin seviyesi, ayrıca okunurluğu, akıcılığı ve güzelliği açısından çevirinin üslubu hususlarından ibaret... Dolayısıyla hem eserin önemli olması hem de tercümenin nitelikli olması bu ödülün kazanılmasında rol oynamaktadır. Bazı çeviriler tek başına ödüle layık görülürken, bazıları bir başka eserle ödülü paylaşıyor. Bazense bir kategorideki birincilik, ikincilik veya üçüncülük payesi veya bunlardan ikisi, hak edeni olmaması sebebiyle tamamen boş bırakılabiliyor. Bu arada ilk yılda olmasa da sonraki yıllarda “sözlük çalışmaları” başlığı altında bir başarı ödülü de ihdas edildi.
Bugüne kadar ödül verilmiş kitapların bir listesini çıkardığımızda, tabiri caizse, önümüze nitelikli bir okuma listesi de sunulmuş oluyor. 2015’te ödül ilk başladığında Arapçadan Türkçeye çeviri dalında Câbirî’nin
Arap Ahlakî Aklı (çev: Muhammet Çelik), Abdulkahir el-Cürcânî’nin
Delâilu’l-i‘câz’ı (çev: Osman Güman) ve Seyyid Şerif el-Cürcânî’nin
Şerhu’l-Mevâkif’i (çev: Ömer Türker), daha doğrusu bunların Türkçe tercümeleri ödüle layık görüldü. Türkçeden Arapçaya çeviri dalında ise Fazıl Bayat’ın derlediği
Osmanlı Belgelerinde Arap Vilayetleri adlı eser, Ahmed Hamdi Tanpınar’ın
Huzur romanının (çev: Abdulkadir Abdelli) ve
Yarın Diye Bir Şey Yoktur isimli seçme hikayelerin (çev: Safvan Şelebî) Arapça çevirileri ödüle layık görüldü. Aradan yedi yıl geçtikten sonra 2022’de İngilizce dışındaki ikinci dil olarak yeniden Türkçe tercih edildi. Ancak dünya kupası maçlarının bu yılın sonlarında Katar’da yapılması sebebiyle ödül töreni 2023’ün ocak ayına sarktı. Bu defa Türkçeden Arapçaya çeviri dalında sadece iki esere ödül verildi. Burada üçüncü bir eserin olmaması, ödülün sadece nitelikli çevirilere yönelik ve oldukça seçici olduğunu gösteriyor. Ödüle layık görülen eserleri anacak olursak; bunlardan birinci sırada Muhittin Serin’in
Hat Sanatı Tarihi (çev: Salih Sa‘dâvî), ikinci sırada ise İbrahim Kalın’ın
Barbar Modern Medeni (çev: Hefal Dokmak) adlı eserlerinin Arapça çevirileri oldu. Arapçadan Türkçeye çeviri dalında İbn Rüşd’ün
Metafizik Büyük Şerhi (çev: Muhittin Macit) birinci, Taha Abdurrahman’ın
Modernlik Ruhu (çev: Mehmet Emin Maşalı & Münteha Maşalı) ile Câbirî’nin
Arap-İslam Medeniyetinde Entelektüeller’i (çev: Numan Konaklı) ikinci, İbn Meymûn’un
Delâletü’l-hâirîn’i (çev: Osman Bayder & Özcan Akdağ) ile İbn Teymiyye’nin
es-Siyâsetü’şer‘iyye’si (çev: Soner Duman) üçüncü seçildi. Sözü uzatmak isteseydim, Taha Abdurrahman ile Câbirî gibi iki farklı tarafta duran iki düşünürün eserlerinin ikincilikte yan yana durması ya da bir Yahudi din alimi ve filozof olup İslam felsefesiyle etkileşim içerisinde bulunmuş olan İbn Meymûn’un eserinin üçüncü sırada yer alması üzerine birkaç yorum yapmak isterdim. Ancak burada az önce de söylediğim gibi, nitelikli bir okuma listesi olsun ya da farklı alanlarda ne tür eserlerin çevrilmekte olduğuna dair bir fikir sunsun diye, mütercimlerden söz etmeksizin eserlerin ismini vermekle yetinelim. Tabi bu arada belli çevirilerin ödül almış olması, bu çevirilerin tıpkı bir kutsal kitap gibi kusursuz ve dokunulmaz olduğu anlamına gelmiyor...
Farklı yıllarda, Arapça ile farklı diller arasındaki karşılıklı çevirilerde ödül verilen eserler arasında şunlar dikkat çekiyor: Will Kymlicka,
Multicultural Odysseys; Eric J. Hobsbawm,
Kısa 20. Yüzyıl 1914-1991 Aşırılıklar Çağı; Stanley Lane-Poole,
Mısır Tarihi; Homa Katouzian,
Farslar; Ebu’l-‘Alâ el-Maarî,
Risâletü’l-ğufrân; Şâtıbî,
el-Muvâfakât; İbn Abdirabbih,
el-‘İkdü’l-ferîd; Adam Gacek,
Arapça Elyazmaları İçin Rehber; Ezra Pound’dan
Seçme Şiirler; Philip Mansel,
Kostantiniyye; İbn Cevzî,
Menâkibu Ahmed b. Hanbel; Marcela Serrano,
On Kadın; Cervantes,
Don Kişot; Cathleen A. Keller,
Hatshepsut: Kraliçeden Mısır Firavununa;
Bin Bir Gece Masalları;
Ahbâru Mecnûnu Leylâ; Yusuf Zeydan,
Azazil;
Dîvânu’ş-şi’ri’l-Arabî: Maşrikî ve Mağribî (Arap Şiirinden Seçmeler); Francis Fukuyama,
Siyasi Düzenin Kökleri & Siyasi Düzen ve Siyasi Çürüme; Alexandre Koyré,
Newtonian Studies; Noam Chomsky,
Biz Ne Tür Yaratıklarız; Mustafa Halife,
Salyangoz; Recâ Alem,
Tavku’l-hamâm; Beydâvî,
Envâru’t-tenzîl (Beydâvî Tefsiri); Radhi Daghfous,
Le Yémen Bienheureux and
Le Yémen Islamique; Bertrand Badie,
Le Temps des Humiliés; Marcel Proust,
Hazlar ve Günler; Abdullah Laroui,
Les origines sociales et culturelles du nationalisme marocain; Claude Addas,
Ibn ‘Arabi ou La Quête du Soufre Rouge; Bedîüzzaman el-Hemedânî,
Makamât; Ali Bader,
Papa Sartre; Abduh Hâl,
Termî bi-şerar; Wael B. Hallaq,
İslam Hukukuna Giriş; Robert D. Kaplan,
Coğrafyanın İntikamı; meçhul bir müellifin
Kenzu’l-fevâid fî tenvî‘i’l-mevâid adlı eseri; İbrahim Nasrallah,
A‘râs âmine (Gazze Düğünleri diye İngilizceye çevrilmiş); Fahreddin Razi,
et-Tefsîru’l-kebîr I.Cilt; Ernst Cassirer,
Die Philosophie der Aufklärung (Aydınlanma Felsefesi); Max Weber,
Müziğin Rasyonel ve Sosyolojik Temelleri; Stefan Zweig,
Calvin'e Karşı Castellio ya da Köleliğe Karşı Özgür Düşünce; David Wagner,
Hayat; Friedrich Nietzsche,
İnsanca Pek İnsanca; Maria Courant,
Qatna; Muhyiddin İbn Arabî,
Tercümânu’l-eşvâk; Muhâsibî,
Fehmu’l-Kur’ân; Franz Rosenthal,
Bilginin Zaferi / İslam Düşüncesinde Bilgi Kavramı; Wael B. Hallaq,
Şarkiyatçılığı Yeniden Düşünmek / Modern Bilginin Eleştirisi; Kazuo Ishiguro,
Gömülü Dev; Karafî,
el-İhkâm fî temyîzi’l-fetâvâ; Svetlana Aleksiyeviç,
Kadın Yok Savaşın Yüzünde; Nadejda Teffi’nin hikayelerinden oluşan bir kitap (
Küllü şey’in ‘ani’l-hubb); Muhsin Jassim al-Musawi,
The Medieval Islamic Republic of Letters: Arabic Knowledge Construction; Ray Jackendoff,
Dil-Bilinç-Kültür (Language, Consciousness, Culture); Yan Huang,
The Oxford Dictionary of Pragmatics; Sinan Antoon,
Fihris; Saadallah Wannous’ten seçmeler; Tayyib Salih,
İnsânun nâdir alâ tarikatihi; Ali Şeriati,
Kevir (Sahrâ); Muhammed Kazım Rahmeti,
ez-Zeydiyye fi İran; Ahmed Temim Dârî,
Fars Edebiyat Tarihi; Abdulhüseyin Zerrinkûb,
Min mâzi’l-edebi’l-İranî; Rabi Cabir,
Dürûz Belgrad; Ahmed Sadavî,
Frankenstein Bağdat'ta; Craig Jackson,
Dictionary of the Social Sciences; Cheryl J. Misak,
The American Pragmatists; İbn Kayyım el-Cevziyye,
Medâricu’s-sâlikîn; Câhız,
el-Buhalâ; Muhammed Hasan Alvân,
Mevtun Sağîr (Muhyiddin İbn Arabî’nin hayatını anlatan bir roman); Samar Yazbek,
el-Meşşâe; David MacDonald ve diğerleri,
Populism and World Politics; Norman G. Finkelstein,
Gaza: An Inquest Into Its Martyrdom; Joseph Manning,
The Open Sea; Diana Darke,
Stealing from the Saracens: How Islamic Architecture Shaped Europe…
Yukarıdaki listeye bakıldığında, ödül verilen çeviri eserlerin sadece bir alanla sınırlandırılmadığı, aksine sosyal bilimlerin farklı alanlarından İslami ilimlere, edebi eserlerden fikri eserlere kadar geniş bir yelpaze teşkil ettiği görülmektedir. Bu çeşitlilik aynı zamanda dillerde de gözüküyor. En yaygın dünya dili olması hasebiyle İngilizce ile Arapça arasında her yıl verilen ödüllerin yanı sıra, yine her yıl onunla aynı değere sahip olmak üzere ikinci bir temel dil belirlenmekte ve bununla birlikte diğer diller kategorisinde de ödüller dağıtılmaktadır. Şu ana kadar ödül verilen temel diller İngilizce (8 kez), Türkçe (2 kez), İspanyolca, Fransızca, Almanca, Rusça, Farsça, Çince şeklinde. Diğer diller kategorisinde ise şu dillerdeki çalışmalara ödül verilmiş: Arnavutça, Japonca, Urduca, Malayca, Tacikçe, Boşnakça, İtalyanca, Portekizce, Bahasa Dili (Endonezya’nın resmi dili), Somalice, Malayalam Dili (Hindistan’ın kuzeyinde konuşulan bir dil), Özbekçe, Peştuca, Bengalce, İsveççe, Korece, Hausa Dili (Nijer ve Nijerya’da kullanılan dil), Amharca (Etiyopya’da konuşulan dil), Yunanca, Hollandaca, Kazakça, Rumence, Svahili Dili (Doğu Afrika’daki birkaç ülkenin dili), Vietnamca.
Neredeyse unutuyorduk; bu yıl Türkçenin de dahil olduğu “Başarı Ödülleri” kapsamında ödül alan kişiler arasında Burhan Köroğlu, Mehmet Hakkı Suçin ve Muhammed Harb gibi tanınmış isimler var, ayrıca bu yıl İnsan Yayınları ve Mana Yayınları da başarı ödülüne layık görülen kurumlar arasındaydı.
2. Tercüme ve Kültürleşme Sorunları Sempozyumu
Katar’da ilmi ve kültürel faaliyetleriyle ve yayınlarıyla temayüz etmiş başarılı bir kurum olan Arap ve Uluslararası İlişkiler Forumu (The Forum for Arab and International Relations) tarafından 9 yıldır düzenlenen bu uluslararası sempozyumda, tercüme ile ilgili meseleler bütün boyutlarıyla konuşuluyor. Buradaki konuşmalar daha sonra tam metin olarak kitaplaştırılıp yayınlanıyor. Dünyanın çeşitli yerlerinden araştırmacı ve akademisyenlerin katıldığı sempozyumun dili genel olarak Arapça olsa da bazen İngilizce sunumlara da yer verilmiş.
Bu sempozyumda dokuz yıldan beri konuşulan tercüme ve kültürleşme sorunlarının başlıklarından derlediğim şu liste bize sempozyumun ehemmiyeti hakkında bir fikir verecektir (diller arası çalışmaları ve özel isimleri anmadım, daha genel konulardan birkaç örnek seçtim sadece): Tercümeye dair çağdaş tasarılar. Özgür bir kişi olarak mütercim. Çokdillilik tercüme ve kültürleşme. Şiir çevirisi. Umberto Eco: Metin labirentinden çeviri labirentine. Edebi bir tür olarak tercüme. Edebi çeviri sorunları ve kültürel özellikleri hakkında... Tercüme ve öteki sorunu. Tercüme ve onun epistemolojik-ideolojik yönleri. Güç eşitsizlikleri üzerinden çeviri. Tektipçilikten çoğulculuğa Avrupa kimliğindeki merkeziyetçiliğin değişimi. Tercüme ve felsefe. Yanlış anlamadan kötü yorumlamaya çeviri sorunları. Anlamdan yapıya yapıdan yoruma tercüme. Dini ve kültürel metinlerin tercümesi. Asıl ile tercüme arasında kültürel intikal (Aliya örneği). Kur’ân meallerinde çeviri kaybı. Dini tercümenin kaygan zemini ve bunun kültürleşme meselesindeki yansımaları. Kültürel postulatların radikal çevirisi. Mütercimin dipnotu meselesi. Eşzamanlı çeviri. Elektronik çeviri. Metnin ruhu ve çeviride öncelikler. Çeviriye multilinguistik yaklaşımlar. Tercüme ve çokkültürlülük. Kendini arama ile ötekinden korkma arasında tercüme. Tercüme ve anlatı. Oryantalist tercümelerin sorunları. Post-oryantalizmin edebi tercüme sorunları. Çeviri ve siyaset. Siyasi söylem ve tercüme. Bir tanıma aracı olarak tercüme. Endülüs edebiyatının çevirisinde kimlik politikaları. Tercüme hataları ve tercüme eksikleri. Tercümedeki kayıp (Edward Said örneği). Tercüme ve gelişim sorunları. Tıbbi tercüme. Tercüme-Eleştiri ilişkisi. Tercümenin geleceği ve Arap dünyası. Istılahların çevirisi meselesi. Politik ve medyatik söylemlerde tercüme ve tahrif sorunu. Sinemada çeviri. Tercüme ve otoriteyle ilişkisi. Dijital tercüme sorunları. Sözlük çevirileri. Tercüme ve intihal sorunu. Henüz çevrilmeyen eserler. Çeviri ve cinsiyet. Çevrilmiş eserin tekrar çevrilmesi..
Tercümeye değer veren bu tür faaliyetlerin ülkemizde de artması dileğiyle…