Sayı : 20
dosya:
Kur`an ve Tarihsellik Tartışmaları: Kur`an`ı tarih
EDİTÖRDEN
Zamanın hızlı aktığı ve çok boyutlu değişimlerin kısa aralıklarla kendisini gösterdiği bu çağı anlam(landırm)ak, başta sosyal bilimler olmak üzere birçok disiplin için fazladan bir mesaiyi gerektirir olmuştur. Bu durum, böyle bir çağda geleceğe doğru projeksiyon geliştirmek için “an” ve “mazi”nin kapsamlı bir okuma ve anlama faaliyeti olarak “bugün”e dahil edilmesine de işaret etmektedir. Geçmiş ile bugün arasındaki mesafe ise değişimlerin hızı ve insanın bilgi müktesebâtı oranında açılıyor görünmektedir.
Modernlikle birlikte geleneksel olan her yönden anlamlandırma dizgesinin dışına çıkarken diğer yandan paradigmal değişimin sonucu olarak anlamlandırma ve konum problemi yaşanmaya başlanmıştır. Dolayısıyla geleneksel olanın bugünün sorunlarını çözme konusundaki yetersizliği daha çok faş olmaktadır. Daha da ötede tüm birikimlerin anlaşılır kılınması için yeni bir takım yaklaşım ve yöntemleri de gündemimize taşınması söz konusudur “Tarih”e yeniden dikkat çeken ve tartışma konusu olan yaklaşımlardan birisi de “tarihsel(ci)lik” şeklinde ajandadaki yerini almış görünmektedir.
Geçmişteki tüm metinler üzerinden konuşulma imkanı üretmekle birlikte tarihselcilik, evrensellik kavramıyla birlikte kutsal kitaplar ve dini metinler üzerinde hacimli tartışmalar üretmiş görünmektedir. Bu, hem dinsel metinlerin bugünkü konumu ve anlamı hem de dinin içinde yaşadığımız çağda aktüelliği ve hayatiyeti ile ilintilidir. Diğer yandan kutsal kitapların indirilmesi üzerinden geçen uzun tarihsel süreç, hem geçerlilik düzeyi hem de karşılığı bağlamında hazmedilmek için metinlere yeniden mercek geliştirilmesi zorunlu görünmektedir. Bilhassa post/modern zamanlarda “kutsal kitap”lara olan referansta zayıflamalar olması, kutsal metinlerin aktüelleşmesi çabalarında tarihsel(ci)liği de gündeme getirmektedir.
Batı’nın düşünce dünyasında kendi dinamikleri ve mentalitesi içerisinde tartışılan tarihselcilik, İslam düşüncesinin çağdaş yönelimlerinde de kendisine yer bulabilmiştir. Fakat “dini hükümleri güncellemek” ile “dini hükümleri askıya almak” arasındaki geniş tayfta ve bir popüler taraftarlık şeklinde kavranan tarihselcilik-evrensellik kavramları gürültüler arasında boğulduğundan sağlıklı bir tartışma zemini bulamamıştır. Diğer yandan tarihselciliğe dair yaşanan tanım ve kavram kargaşası da meseleyi hem akademik hem de sivil düzlemde daha da karmaşıklaştırmış görünmektedir.
Böyle bir düşünsel kavşak ve geometride derginiz Yetkin Düşünce bu sayısında tarihsel(ci)lik-evrensellik tartışmalarını gündeme getirmektedir. Makale, söyleşi ve soruşturmaların yer aldığı böyle bir sayıya Kadir Canatan, Ahmet Keleş, Muhammet Özdemir, Recep Demir, Emrah Dindi, M. Yaşar Soyalan, Esat Arslan, Yusuf Yavuzyılmaz ve Şevket Kotan makaleleriyle katkıda bulunmuşlardır. Söyleşilerde ise Ömer Özsoy ve Mehmet Paçacı’yı konuyla ilgili tartışmalarda bulacaksınız. Yine soruşturma bölümümüzde sorun İlhami Güler, Burhanettin Tatar, Ahmet Keleş, Mustafa Aydın, Nihat Uzun ve Mevlüt Uyanık’ın yaklaşımlarıyla ele alınmaktadır. Ayrıca Burhanettin Tatar’ın bir konuşmasının metinleştirilmiş hali olan “Hermenötik Düşünce ve İlahiyat(çılık)” isimli yazısı da meselelere bir açılım sağlamaktadır.
Bu sayıda dosya dışında Şankıti’den iki makale bulacaksınız. İlki, geçen sayımızda ilk bölümünü okuduğunuz “Laik Olmayan Bir Demokrasi” başlıklı yazısının devamı; ikincisi ise “Çözüm Halep’tir” Suriye’nin durumu ve geleceği ile Türkiye’nin Suriye politikasına dair tepit ve öneriler içeren makalesi. Kültür-Sanat bölümünde ise, Mana Yayınları’nın da “Başarı Ödülü”ne layık görüldüğü ve ülkemizden birçok mütercimin çeviri ödülü kazanmış olduğu, Katar’da düzenlenen “Şeyh Hammad Çeviri Ödülü”nü konu alan bir yazı var. Titiz yayıncılık niteliğini tescilleyen bu ödül, Mana Yayınları’nın motivasyonunu hiç kuşkusuz yükseltecektir. Kitap kritiklerinde ise üç yazı göreceksiniz. Necmettin Yılmaz, Sevil Türkyılmaz ve Zehra Öğüt’ün dosya ile ilgili kitap kritikleri bize bir çerçeve sunmaktadır. Katkı yapan tüm hocalarımıza teşekkürlerimizi arz ederiz.
Dergimizin bu sayısını çıkarma aşamasında iken takvimler 06 Şubat 2023, 04.17’yi gösterdiğinde Türkiye büyük bir deprem yaşadı. Yaklaşık on ilde direkt yıkıcı sonuçları olan bu depremle halkımız derin bir acı yaşadı. Türkiye insanının kendi içindeki büyük sevgi dolu dayanışması bu yaraların sarılması ve acıların hafifletilmesi için en önemli teselli olarak görünmektedir. Cenab-ı Allah’a böyle bir afetten Türkiye’yi ve tüm insanlığı muhafaza buyurması için dua ederken, yeniden “kendi”miz üzerine düşünmemiz gerektiğinin kuvvetle altını çizmektedir. Tüm Türkiye’ye geçmiş olsun.
Derginiz Yetkin Düşünce sizlerin sahip çıkması ve gücünüzle güçleneceğinin bilinciyle motivasyonu yüksek ve içeriği kuvvetli sayılarla karşınıza gelmektedir. Her sorun, onu aşma cehdi ve teşebbüsüyle çözüm bulabilir. Derginiz Yetkin Düşünce ilk günkü heyecanından bir şey kaybetmeksizin ve sorunlarımızı açıklıkla geniş açıdan tartışma yapma mentalitesini korumakta; her yaşanan olayın içerikli düşüncelere çevrilmesi noktasında katkı sunmayı bir görev bilmektedir.
Derginiz Yetkin Düşünce 2023 yılında ilk sayısını bu yaşadığımız serencam dolayısıyla “deprem ve afetler” konusuna ayırmıştır. Gerçekten oluşturduğu travmalar ile çok boyutlu ekonomik, siyasal ve sosyal sonuçları sebebiyle deprem ve afetler konusunda geleceğe projeksiyon geliştirme zorunluluğu kendisini hissettirmektedir. Tüm kalem erbabını konuyla ilgili katkı yapmaya çağırırken, sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler temenni ediyoruz.
Mustafa TEKİN
Genel Yayın Yönetmeni