AİLE / Kurumsal, Kuramsal, kavramsal; bütün yönüyl

Sayı : 22
dosya:
AİLE / Kurumsal, Kuramsal, kavramsal; bütün yönüyl


İnsanlık tarihi boyunca belki de üzerinde en çok konuşulan ve tartışılan başlıklardan birisi ailedir. Dönemsel değişimlerden bağımsız olarak düşünülse bile, aile dinamik yapısı sebebiyle hem akademik hem popüler düzeyde gündemde olmaya devam edecektir. Diğer yandan kendisini geleneksel ile tezat konsepti içerisinde konumlandıran modernlik ile birlikte ailede ciddi bir dönüşüm gözlemlenmiştir. Bugün gelinen noktada, bu dönüşüm hızlı ve farklı bileşenler etrafında devam etmektedir.
Aile, hakkındaki pozitif ve negatif düzeyde tartışmaların tam odağında yer almaktadır. Nitekim bazı yaklaşımlar ailenin tarihsel bir kurum olduğu argümanından hareketle, gelecekte aile kurumunun daha da zayıflayacağını ileri sürmektedirler. Bilhassa transhümanist yaklaşımlar, tıbbi gelişmelerin yardımıyla ailenin en temel fonksiyonlarının bireylerce gerçekleştirileceğini öngörmektedir. Zaten modernite ile birlikte ailenin Sanayi öncesi feodal dönemde üstlendiği sosyal, ekonomik, kültürel vb. çoklu fonksiyonlarının bugün farklı kurumlara devredildiği bilinmektedir. Bu açıdan aile birçok fonksiyonu itibarıyla kan kaybetmiş bir görüntü vermektedir.
Diğer yandan kapitalizmin farklı gelişim aşamalarında yaşanan değişimler “aile” özelinde ciddi anlamda rol ve daha önemlisi zihniyet farklılaşmasını gündeme getirmiştir. Bu bağlamda şehirleşme ile birlikte geniş ailenin yok olması, kadın ve erkeğin aile içi ve dışı rollerinin değişimi; tüketim, evlenme yaşının yükselmesi vb. sebep ve sonuçlar “aile”ye verilen eski anlamların değişmesini birlikte getirmiştir. Ayrıca toplumsal cinsiyet, LGBT, cinsiyetsizlik vb. tartışmalar ve sosyal hareketler direkt ya da dolaylı olarak “aile”yi etkilemektedir. Tüm bu süreçler bir zihniyet değişimi çerçevesinde konuşulması gereken çok boyutluluk ve derinlik taşımaktadır.
Burada ailenin dayandığı temeller ve değerler açısından zikredilmesi gereken anahtar kavramlardan birisi de hiç şüphesiz din ve gelenektir. Kabul edilmelidir ki post/modern süreçte gelenekle birlikte din de eski konumunu kaybetmiştir. Bu kayıplar aynı zamanda ailenin daha önce sahip olduğu desteğin de zayıfladığı anlamına gelmektedir. Bu durum özellikle küreselleşmenin daha da baskın hale geldiği son dönemlerde hem Türkiye hem de dünya ölçeğinde daha rahat izlenebilmektedir. Dolayısıyla ailenin kaderinin “din”in kaderi ile ilintileri de ayrıca ele alınması gereken önemli bir tartışma konusu olarak görünmektedir.
Böyle bir değişim ve pratikler sürecinde derginiz Yetkin Düşünce bu sayısını bütün boyutlarıyla aile konusuna ayırmıştır. Farklı makale, söyleşi ve deneme yazılarıyla aile konusu çeşitli sorunlar eşliğinde ele alınmıştır. Bu minvalde Mustafa Tekin, Muhammet Özdemir, Ahmet Keleş, H. Şule Albayrak, Yıldız Ramazanoğlu, Kadir Canatan, M. Yaşar Soyalan, Muhammet Çelik makaleleriyle katkıda bulunmuşlardır. Söyleşi bölümünde iki önemli isme yer vermekteyiz. İlki, eser bakımında oldukça velud ve aile konusunda kapsamlı çalışmalara imza atan sosyolog Prof. Dr. Celaleddin Vatandaş’tır. Kendisi gerçekten bugün ailede yaşanan dönüşümleri başarılı bir şekilde analiz etmektedir. İkinci isim, yine bir sosyolog olan Prof. Dr. Zekiye Demir’dir.  Demir, aile sorunları ve ailenin geleceğine özellikle değinmektedir. Ayrıca, geçen sayımızda ilk bölümünü okuduğunuz, Mustafa Melikyan ile “aklaniyet ve maneviyat projesi” etrafında yapılan söyleşinin devamını okuyabileceksiniz.
Bu sayıda dosya konusu dışında dört makale bulacaksınız. İlki, Z. Fahri Fındıkoğlu’nun taramalarımıza göre daha önce Türkçe’de yayımlanmayan Fransızca bir makalesidir: “Eylem Sosyolojisinin Felsefi Temeli”. İkincisi, Yavuz Köktaş’ın Taha Abdurrahman’ın değerler krizine dair Esma-i Hüsna bağlamında bir değerlendirmesi. Üçüncüsü, Nihat Uzun’un Thomas Bauer’in müphemlik tezine yönelik kritiği. Dördüncüsü,  Muhammed Şankıti’nin Türkiye’ye dair siyasal ve toplumsal analizi. Kültür-Sanat bölümünde iki yazı bulunmaktadır. İlki, Bilal Cafer Canan’ın Osmanlı mimarisi analizi. İkincisi, Cemile Kurban’ın aile ve dil ilişkisini önceleyen bir edebi yazısı. Kitap kritiğinde ise Yelda Yılmaz’ın “Muhafazakar Endişe: Aile” isimli kitabı inceleyen yazısı yer almaktadır. Tüm yazarlarımıza değerli katkıları için teşekkürlerimizi arz ederiz.
Çok farklı sebepler dolayımıyla entelektüelitenin zayıfladığı böyle bir ortamda derginiz Yetkin Düşünce, güçlü bir şekilde sizinle birlikte olmaya devam etmektedir. Destekleriniz Yetkin Düşünce’nin daha güçlü içeriklerle bir Türkiye ve giderek dünya ölçeğinde gelecek projeksiyonu çizmesini sağlayacaktır. İçinde yaşadığımız dünyanın sorunlarının aşılmasında bu entelektüelitenin yol açıcı bir işlev gördüğünün bilinciyle Yetkin Düşünce ilerlemeye devam etmektedir.
Derginiz Yetkin Düşünce 2023 yılı üçüncü sayısını “Biyoiktidar” konusuna ayırmıştır. Dünya sisteminin klasik yönetim tarzlarından farklı olarak gündelik hayat kadar sağlık ve beden stratejilerini bütün boyutlarıyla gündeme getirecek olan “biyoiktidar” konusuna ilgili yazarları katkıda bulunmaya davet ederken her şeye rağmen mutlu, huzurlu ve sağlıklı günler temennisiyle…
Yetkin Düşünce Abonelik Yetkin Düşünce İnstagram Yetkin Düşünce Twitter Yetkin Düşünce Facebook Dergiyi İncele

Önceki Sayılar

breitling chronographe etanche 50m a68062 no 1111 price omega dark side of the moon copy uk replica watches steve mcqueen watch auction tag heuer carrera calibre 16 leather strap replica watches uk omega seamaster nato strap rado first copy watches in ahmedabad swiss replica watches hello rolex reviews rado tan boots fake watches
İLİMYURDU Yayıncılık ve Eğitim Hiz. Ltd. Şti.
Adres : Molla Gurani Mah. Akkoyunlu Sk.
            No: 36 Fındıkzade Fatih / İstanbul
Tel      : 0212 533 05 35
Mail    : info@yetkindusunce.com
Tüm Hakları İlim Yurdu Yayıncılık’a aittir. Kaynak belirtilmeden hiçbir içerik kopyalanamaz. | Tasarım & Yazılım: Dizayn Sanat